Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
sistem geliştirme
ensayo individual
salle complète
yarı sert çekilmiş bakır tel
sarcocephalus diderrichii
media lanza
in check
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Geçmiş
Cümleler
"in check"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
in check
zf.
kontrol altında
"in check"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 113 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
check-in
i.
kayıt
She proceeded to the
check-in
desk to get her boarding pass.
Yolcu biniş kartını almak için
kayıt
masasına doğru ilerledi.
More Sentences
2
Genel
check-in
i.
(otel, havaalanı vb.) varışta yapılan kayıt
The
check-in
at the hotel was quick and efficient.
Oteldeki
kayıt işlemi
hızlı ve etkindi.
More Sentences
3
Genel
check-in
i.
bulunulan yer
She posted a
check-in
on social media.
Sosyal medyada
bulunduğu yeri
paylaştı.
More Sentences
4
Genel
check in
f.
kayıt yaptırmak
I've already
checked in.
Ben zaten
kayıt yaptırdım.
More Sentences
5
Genel
check in at
f.
kayıt yaptırmak
The man is
checking in at
a hotel.
Adam bir otele
kayıt yaptırıyor.
More Sentences
6
Genel
check in
f.
giriş yapmak
Can I
check in
here?
Burada
giriş yapabilir
miyim?
More Sentences
7
Genel
check in
f.
otele giriş yapmak
Tom
checked in
to the hotel.
Tom
otele giriş yaptı.
More Sentences
Tourism
8
Turizm
check in
i.
otele kayıt
Dan
checked in
to a local hotel.
Dan yerel bir
otele kayıt
yaptırdı.
More Sentences
9
Turizm
check in
f.
otele giriş yapmak
The man is
checking in
at a hotel.
Adam bir
otele giriş yapıyor.
More Sentences
Aeronautic
10
Havacılık
check-in counter
i.
check-in kontuarı
Where is the United Airlines
check-in counter?
United Airlines
check-in kontuarı
nerede?
More Sentences
General
11
Genel
check in
i.
bagaj kontrolü
12
Genel
check-in islands
i.
check-in adaları
13
Genel
check-in desk
i.
hava terminalinde bilet ve bagajın kontrol edildiği tezgah
14
Genel
check-in
i.
mevcut lokasyon
15
Genel
check in
f.
biletini kontrol etmek (havaalanında)
16
Genel
check in
f.
kayıt yapmak
17
Genel
check in
f.
kaydetmek
18
Genel
check in
f.
biletini kontrol ettirmek (havaalanında)
19
Genel
check in
f.
kaydını yaptırmak (otel vb'ne girince)
20
Genel
check in
f.
kaydolmak
21
Genel
check something in
f.
vestiyere bırakmak
22
Genel
check something in
f.
emanete vermek
23
Genel
check in at the airport
f.
havaalanında uçak defterine kaydolmak
24
Genel
check in
f.
kaydını yaptırmak
25
Genel
check in at the hotel
f.
otele yerleşmek
26
Genel
keep something in check
f.
kontrol altında tutmak
27
Genel
check in
f.
gelişini bildirmek
28
Genel
check in
f.
işe başlama saatini deftere kaydetmek
29
Genel
check in
f.
otel vb'ye girerken kaydolmak
30
Genel
check in
f.
yazılı bir kayda tekrar göz atmak
31
Genel
get stopped in a spot check
f.
çevirmeye denk gelmek
32
Genel
check in
f.
girişini yapmak
Phrasals
33
Öbek Fiiller
check in
f.
ölmek
34
Öbek Fiiller
check in
f.
tükenmek
35
Öbek Fiiller
check in
f.
işi bitmek
36
Öbek Fiiller
check in
f.
nalları dikmek
37
Öbek Fiiller
check in on someone
f.
birini kontrol etmek
38
Öbek Fiiller
check in at
f.
girişte kayıt yaptırmak
39
Öbek Fiiller
check in with somebody
f.
(resmi anlamda) birisiyle düzenli olarak görüşmek/iletişim kurmak
40
Öbek Fiiller
check in
f.
kontrol etmek için iletişime geçmek
41
Öbek Fiiller
check in
f.
gidişatı sormak için iletişim kurmak
42
Öbek Fiiller
check in
f.
gidişat hakkında bilgi almak için iletişim kurmak
43
Öbek Fiiller
check in
f.
durumunu/halini hatırını sormak
44
Öbek Fiiller
check someone in
f.
birinin girişini yapmak
45
Öbek Fiiller
check someone in
f.
birinin kaydını almak
46
Öbek Fiiller
check something in
f.
bir şeyi teslim almak
47
Öbek Fiiller
check something in
f.
bir şeyi teslim alıp girişini/kaydını yapmak
48
Öbek Fiiller
check something in
f.
(kütüphaneye) geri vermek
49
Öbek Fiiller
check something in
f.
iade etmek
50
Öbek Fiiller
check something in
f.
geri teslim etmek
51
Öbek Fiiller
check something in
f.
kitaplığa geri koymak
52
Öbek Fiiller
check something in
f.
kontrol etmek
53
Öbek Fiiller
check something in
f.
gelen siparişte eksik var mı diye kontrol etmek
54
Öbek Fiiller
check in on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) kontrol etmek
55
Öbek Fiiller
check in on (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) ilgili her şey yolunda mı diye bakmak
56
Öbek Fiiller
check in on (someone or something)
f.
(biri/bir şey) iyi mi diye bakmak/kontrol etmek
57
Öbek Fiiller
check in on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) durumunu kontrol etmek
58
Öbek Fiiller
check in on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) nasıl olduğuna bakmak
59
Öbek Fiiller
check in on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) uğrayıp nasıl olduğuna/iyi mi diye bakmak
Phrases
60
İfadeler
the check is in the mail
expr.
ödeme yolda
Colloquial
61
Konuşma Dili
got stopped in a spot check
f.
çevirmeye takılmak
Idioms
62
Deyim
hold in check
f.
alıkoymak
63
Deyim
hold one's emotions in check
f.
duygularını kontrol altında tutmak
64
Deyim
hold someone in check
f.
kontrol altında tutmak
65
Deyim
hold in check
f.
kontrol altında tutmak
66
Deyim
check in
f.
kontrol etmek
67
Deyim
keep someone in check
f.
kontrol altında tutmak
68
Deyim
hold in check
f.
sınırlamak
69
Deyim
hold (someone or something) in check
f.
(birini/bir şeyi) alıkoymak
70
Deyim
hold (someone or something) in check
f.
(birini/bir şeyi) kontrol altında tutmak
71
Deyim
hold (someone or something) in check
f.
(birini/bir şeyi) sınırlamak
72
Deyim
hold (someone or something) in check
f.
(birini/bir şeyi) dizginlemek
73
Deyim
hold (someone or something) in check
f.
(birini/bir şeyi) bastırmak
74
Deyim
hold (someone or something) in check
f.
(birini/bir şeyi) frenlemek
75
Deyim
hold (someone or something) in check
f.
(birini/bir şeyi) zapt etmek
76
Deyim
keep (someone or something) in check
f.
(birini/bir şeyi) kontrol altında tutmak
77
Deyim
keep (someone or something) in check
f.
(birini/bir şeyi) dizginlemek
78
Deyim
keep (someone or something) in check
f.
(birini/bir şeyi) frenlemek
79
Deyim
keep (someone or something) in check
f.
(birini/bir şeyi) zapt etmek
80
Deyim
keep (someone or something) in check
f.
(birine/bir şeye) sınır koymak
81
Deyim
keep in check
f.
kontrol altında tutmak
82
Deyim
keep somebody/something in check
f.
birini/bir şeyi kontrol altında tutmak/altına almak
83
Deyim
hold somebody/something in check
f.
birini/bir şeyi kontrol altında tutmak/altına almak
84
Deyim
the check is in the mail
expr.
ödeme yolda (bir zaman kazanma yöntemi)
85
Deyim
the check is in the mail
expr.
ödeme yapıldı kısa sürede ulaşır (bir zaman kazanma yöntemi)
Speaking
86
Konuşma
I'll just check if my friend is in and leave
expr.
bir arkadaşa bakıp çıkacaktım
87
Konuşma
I'll just check if my friend is in and leave
expr.
bir arkadaşa bakıp çıkacağım
88
Konuşma
check us in
expr.
girişimizi yap
Tourism
89
Turizm
check-in
i.
otelde oda tutma
90
Turizm
check-in
i.
otele kayıt yapma işlemi
Technical
91
Teknik
built-in check
i.
otomatik kontrol
92
Teknik
built-in check
i.
yapı-içi denetimi
93
Teknik
check in
expr.
adını kaydet
Computer
94
Bilgisayar
check-in error
i.
teslim etme hatası
95
Bilgisayar
check in time
i.
teslim etme saati
96
Bilgisayar
check in
i.
teslim etme
97
Bilgisayar
check in
f.
kitaplığa geri koymak
98
Bilgisayar
check in officevision
f.
kitaplığa geri koymak
99
Bilgisayar
check in
expr.
denetle
100
Bilgisayar
check-in
expr.
girişte denetle
101
Bilgisayar
check-in
expr.
iade et
102
Bilgisayar
check in
expr.
teslim et
Aeronautic
103
Havacılık
check-in area
i.
check-in alanı
104
Havacılık
check-in halls
i.
check-in salonları
105
Havacılık
check-in time
i.
check-in zamanı
106
Havacılık
check-in machine
i.
check-in makinesi
107
Havacılık
check in
i.
havaalanında biletini vize ettirme
108
Havacılık
check-in time
i.
kişinin uçak veya otele check-in yaptırmış olması gereken son saat
109
Havacılık
check-in
i.
uçağa veya başka bir araca binmeden önce kalan formalitelerin tamamlanması süreci
110
Havacılık
check-in
i.
uçuş öncesi kontrol
111
Havacılık
check-in counter
i.
yolcu kabul gişesi
112
Havacılık
check-in machine
i.
yolcuların havaalanında sıra beklemeden giriş işlemlerini yaptıkları makine
Slang
113
Argo
check in
f.
koruyucu gözaltına girmek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of in check
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy